Tam aşı olunmasına rağmen korona virüse yakalanmak ve hatta hasta olmak mümkündür. Peki, neden?  Uzmanların yaptığı açıklamaları özet halinde sıralıyoruz:

• Aşı olanların sayısı arttıkça enfekte olan aşılı sayısı da kaçınılmaz olarak artar.
• Hiçbir aşı yüzde yüz ve kalıcı koruma sağlamıyor. Bilenen en yüksek koruma oranları yüzde 85-95 arasındadır. Dolayısıyla aşılı da olsa insanların ortalama yüzde 10’u virüs kapma riski altında. Hastalananlar arasında aşılı olanların payının da yüzde on.
• Aşı (tam aşı dâhil) olunduktan belli bir süre sonra etki sağlanıyor. Aşıdan kısa süre önce ya da eş zamanlı enfekte olmak mümkün.
• Tam aşı odluktan sonra aşıların çeşidine göre farklı sürelerde  bağışıklık sistemi korumasında zayıflama oluyor. Örneğin mRNA türü aşılarda normal bir bağışıklığa sahip bir kişide bu süre ortalama altı ay. Bu altı ay sonunda takviye aşı ile güçlendirme öneriliyor. Bu süre Johnson & Johnson aşısında daha kısa olabilir. Bu durumda Johnson & Johnson yaptıran ve bağışıklık sorunu olan biri aşıdan 4 hafta sonra takviye aşı yaptırabilir.
• Bağışıklık sistemi baskılanması olan kişiler de enfekte olabilir.
• Ön ya da kronik hasatlıkları bağışıklık direncini düşürür. Dolayısıyla başta yaşlılar, bu duruma olanların korona virüse yakalanma ve hasta olma riski daha yüksek.

Sonuç: Uzmanlar tüm bunlara rağmen aşılı olanların hastalığı daha hafif atlattığını belirtiyor. Ayrıca bağışıklığın tazeleme aşısıyla güçlendirilmesi tavsiye ediliyor.